İstanbul
AÇIK
22°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Neydiney.com.tr Sağlık Diyabet kalp krizi taşır mı ?

Diyabet kalp krizi taşır mı ?

Diyabet hastaları için asıl dikkat edilmesi gereken sağlık sorununun kap krizi riski beyinle ilgili olduğunu belirterek detaylandırmaya geçelim. Diyabet , kalp sinirlerinde hasara neden olabilir ve bu durum ağrı yaratmış olsa da hasta tarafından fark edilemeyebilir. Bu sorun diyabet hastaları arasında sıkça görülen bir sorundur. Yapılan araştırmaların sonucundan elde edilen bulgular doğrultusun da netlik kazanmıştır.

Diyabet kalp krizi taşır mı ?

Glukoz (Şeker) seviyesinin kanda yüksek olması (hiperglisemi) çok risklidir ve bu durum kalp damar hastalıkları ile yakından ilişkilendirilebilir. 2010 yılında yapılan araştırmalardan elde edilen verilere göre erişkin nüfusun %7,4’ünde bu hastalık tespit edilmiştir. Tip 2 diyabet tanısı konulan kişi sadece kan şekerinin yüksek olması sorunu ile karşı karşıya değildir. Bu durum, beraberinde yaşanabilecek birçok sorunu da getirebilir. Hastanın kan basıncı, kolesterol ve muhtemel kilo problemleri olabilir ve bu problemlerle mücadele etmek zorunda kalabilir.

Yapılan Araştırmalar Sonucunda...

Yakın zamanda yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen veriler, diyabet hastalarının neredeyse %90’ının korkutan bir durumla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Görme kaybı ve uzuvlarının kesilmesi korkusunu yaşayan diyabet hastalarının asıl korkması gereken sağlık sorununun kalp krizi olduğunu bilmeleri ve bu duruma göre sağlığına dikkat etmeleri gerekir. Diyabet hastalığı, hem kalbi hem de beyni doğrudan etkilediği için tedavi dikkatlice takip edilmelidir. Erken yaşlarda damar sertliği (ateroskleroz) görülebilir ve bu durum zamanla hızlanır. Diyabet hastalığında, ölümlerin en büyük nedeni kalp ve damar hastalığıdır. Araştırma sonuçlarına göre, hastaların %50’sinden fazlası kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle hayatlarını kaybetmiştir. Gelecekte diyabetin, diğer risk faktörlerinden bağımsız olarak koroner kalp hastalığı gelişme riskini %81 oranında artırdığı bilinmektedir.

Hasta bireyin gelecekteki yıllar içinde ölümcül kalp damar hastalığı (inme, kalp krizi) riskini değerlendiren cetvellerde, kişi diyabet hastasıysa, herhangi bir ek parametreye ihtiyaç duyulmadan doğrudan çok yüksek riskli kategoride yer almaktadır.

KRİZİ TETİKLEYEN SEBEPLERDEN BİRİ DE HİPOGLİSEMİ’DİR!

Ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan sigara, hipertansiyon ve kolesterol yüksekliği ile birleşince kalp ve damar hastalıkları riski çok daha erken yaşlarda ortaya çıkabilir. Bu durum sıkça yaşanan bir durumdur ve ne yazık ki diyabet hastaları için büyük bir risk taşır. Kalp damarlarının daralması veya tıkanması sonucunda koroner kalp hastalığı kendini gösterir ve ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirir.

Angina; Göğüs Ağrısı Belirtileri

Bu durum en sık göğüs ağrısı ile belirti verebilir. Göğüs ağrısı, belirtilerin neredeyse en başında gelir. Kol, omuz ve sırt ağrıları artış gösterir ve kan basıncı ile birlikte kalp atışının yükseldiği görülür. Egzersiz yapmak ya da çok yorgun düşmek ile birlikte artan bu süreci dinlenerek geçiştirmek gerekir.

Hasta bazı durumlarda ağrıyı fark etmeyebilir. Diyabet, sinirlere zarar verdiği için hastanın bazı bölgelerdeki ağrıyı hissetmemesi normaldir. Kalp sinirlerine hasar veren bu durum sonrasında hasta, ağrının şiddetini fark etmeyebilir ve hasar gittikçe artabilir. Diyabet hastaları, kalp krizi riskinden haberdar olmalı ve yaşam tarzlarını bu duruma göre ayarlamalıdır.

Kalp krizi belirtilerini bilmek erken tedaviye olanak tanır ve bu durum hastanın tehlike riskini azaltabilir. Teşhis ve tedavinin erken başlatılması hayati önem taşır. Şiddetli göğüs ağrısı, kol, sırt, boyun ve sol omuza yayılan ağrı, mide ağrısı ya da hazımsızlık, nefes almakta zorlanma, nefes darlığı, bulantı, terleme ve baş dönmesi gibi belirtilerden bir ya da birkaçını yaşıyorsanız, mutlaka acil tıbbi yardım almalısınız. İnsülin kullanan diyabet hastalarının kan şekerlerinin fazla düşmesi (hipoglisemi) kalp krizi riskini artırabilir.

Diyabet Hastaları ve Kolesterol Seviyeleri

Diyabet hastalarında, kolesterol seviyeleri toplum genelinden daha düşük olmalıdır. Kalp ve damar hastalıklarından korunmak amacıyla, kötü kolesterol (LDL) seviyelerinin 100 mg/dl'nin altında, iyi kolesterol seviyelerinin ise erkeklerde 40 mg/dl, kadınlarda ise 50 mg/dl'nin üzerinde olması hedeflenir. Trigliserid değerlerinin ise 150 mg/dl'nin altında tutulması önerilmektedir. Diyabet, vücuttaki tüm damar ve organları etkileyen sistemik bir hastalıktır. Bu durum, koroner damarları, beyine kan taşıyan boyun damarlarını ve bacakları besleyen damarları da olumsuz etkileyebilir. Bacaklardaki damarların daralması veya tıkanması (periferik arter hastalığı), diyabet hastalarında yaygın bir sorundur. Ne yazık ki, 50 yaş üzeri her üç diyabet hastasından biri bu hastalığa sahiptir.

Diyabet Sinir Hasarına Yol Açabilir

Diyabetin sinir hasarına yol açması, bacak damarlarındaki daralmaların hastalar tarafından fark edilmesini zorlaştırır. Ancak, yürüme veya egzersiz sırasında ortaya çıkan ve dinlenmekle geçen bacak ağrısı, bacaklarda veya ayaklarda uyuşma, karıncalanma, soğukluk hissi ya da yavaş iyileşen yaralar ve enfeksiyonlar gibi belirtiler varsa, bu durum ciddiye alınmalıdır. Bu belirtiler ortaya çıktığında, mutlaka bir kardiyoloji uzmanına başvurulması önemlidir. Erken teşhis ve tedavi, hastanın yaşam kalitesini artırabilir ve olası komplikasyonları önleyebilir.

ŞAH DAMARI TIKANIKLIĞINA YOL AÇABİLİR

Diyabet, sadece kan şekeri seviyelerini etkilemekle kalmaz, aynı zamanda kalp ve damar sağlığını da ciddi şekilde tehdit eder. Halk arasında "şah damar hastalığı" olarak bilinen, karotis arterlerdeki darlık ve tıkanıklıklar da bu hastalıkla yakından ilişkilidir. Damar içindeki pıhtı veya yağ parçalarının kan akışını bozması ya da bu parçaların koparak beyne ulaşması, hastalarda inme, konuşma bozukluğu, bacaklarda kuvvet kaybı veya baş dönmesi gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Özellikle ileri yaş, kontrolsüz diyabet ve hipertansiyon gibi faktörler, bu riskleri daha da artırmaktadır.

Diyabetin kalp damar sağlığı üzerindeki tüm bu olumsuz etkileri dikkate alındığında, diyabet hastalarının yaşam tarzında köklü değişiklikler yapması kaçınılmazdır. Sağlıklı beslenme, ideal kilo değerlerine ulaşmak ve bu kiloyu korumak, düzenli fiziksel aktivite yapmak, sigarayı bırakmak ve stresten uzak durmak gibi adımlar, bu süreçte büyük önem taşır. Ayrıca, kan şekerinin etkin kontrolü ve takibi de hayati bir rol oynar. Bu kapsamda, yılda en az iki kez HbA1C seviyesinin ölçülmesi ve %7’nin altında tutulması önerilmektedir. Bunun yanı sıra, kan basıncının 140/90 mm Hg’nin altında tutulması, kan yağlarının dengede olması ve düzenli dahiliye/endokrinoloji takibi de önemlidir. Bu önlemler, mevcut kalp damar hastalığı riskini en aza indirmek için gereklidir.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Genetik Miras ve Sigara: Kanser Riskini Artıran Faktörler

Genetik Miras ve Sigara: Kanser Riskini Artıran Faktörler