Onbaşı Zelenski
Geçenlerde Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’yi askeri kıyafetleriyle birlikleri denetlediği görüntülerini izledim.
Sadece gülümsedim. Üzerindeki askeri kıyafetin Eminönü’ndeki işportacılardan ucuza kapatılmış sünnet çocuklarına giydirilen kıyafetlerden farkı yoktu.
Aklıma bizdeki asker uğurlamalarında yapılan tezahürat geldi: “En büyük asker, bizim asker.”
Peki en komik asker kim? Tartışmasız Zelenski. O üniformanın üzerine yüzlerce yıldız da taksalar görünen o ki, maalesef yine de onun rütbesinin Türk ordusundaki karşılığı olsa olsa Onbaşı Zelenski’dir.
Batı için kurban edilen Ukrayna halkının durumuna hepimiz üzüldük, ama liderleri anlayabilmek için rakibi Putin ile fotoğraf karelerini karşılaştıralım:
1- Ayı sırtına binmiş Putin’in fotoğrafları karşılığında, Medine dilencileri gibi Batı’dan bize silah verin diye yalvaran Zelenksi…
2- Moskova’daki saraya girişi ve çıkışı belgesel haline getirilen karizmatik Putin karşılığında, cephede kazılmış çukurların içinde çocuk gibi zıplayarak dolaşan Zelenski…
Her şey tuhaf. Devlet Başkanı olmasının hikâyesi bile bir tuhaf.
Önce sıradan bir komedyen, sömürgeci Batı’nın zaaflarını tespit ederek satın aldığı bir Ukrayna vatandaşı ve karşılığında düşeşe getirilen bir Cumhurbaşkanlığı ile son olarak Putin’e yem olarak sunulan onbaşı rütbesinde bir komutan.
Hey gidi Onbaşı Zelenski!
Hatırlayın, savaş başladığında bizde de ortalık karışmıştı. Fırsatçı vatandaşlarımız Ukrayna taraftarlarıydı.
Komünizmden eser kalmayan Rus komünistlere karşı savaşmak bahanesiyle dalga dalga yayılan haberleri hatırlayın. Sanki Ukrayna Müslüman bir ülkeydi, nerdeyse cihat ilan edeceklerdi.
Ama gerçek niyetlerini hepimiz biliyorduk.
Genç ve dul erkeklerimizin sırf güzel Ukraynalı kızlara olan hayranlığından dolayı pasaport almaya çalıştıklarını hatırlayalım.
O günlerde, “Ukrayna’da savaşmak istiyorum, şartları nedir, nasıl başvurabilirim?” diye Google amcaya sorulan sorularla ilgili haberlerin gözüme takıldığı günleri gülümseyerek hatırlıyorum.
Tabii ki Ukrayna adına savaşmak düşüncesi bizimkilerde koca bir hayal olarak sonuçlandı.
Gelelim tekrar Zelenski’ye... Onbaşı hâlâ çabalıyor. Medine dilencileri gibi hırlayarak Batı’dan silah istiyor. Batılılar bazen yeni silahlarını deniyor, bazen eski püskü silahlarını göndererek kurbanının nefret ettiği Rus halkına ezkaza verebileceği zararları salyalar akıtarak izlemek istiyor. Kendilerinden hırlayarak silah isteyen Zelenski’yi benim gibi gülümseyerek televizyonlardan takip ediyor.
Ne de olsa o bir komedyen... Ama komedi olmaktan çıktı bu hikâye... Ukrayna halkı için acı bir dram haline geldi.
Bir komedyenin peşine takılan halkın acı sonuna tanık olduk. Batı’ya yalvararak savaş kazanılmayacağını bir kez daha öğrenmiş olduk.
Bir halkı Batı için feda eden Onbaşı Zelenski’yi tekrar komiklikler yapması için eskiden olduğu gibi dansöz kıyafetleriyle dansına devam etmesi için ikna etmeliyiz.
Herkes kendi işini yapmalı.
Sence de öyle değil mi? Onbaşı Zelenski…