Karadağ’ın Turizm Geleceği: Belgrad Yatırımcılarıyla Yeni Fırsatlar
Sabahın erken saatlerinde Karadağ'ın Budva şehrinden yola çıkarken, Adriyatik’in o eşsiz maviliği bana veda ediyordu. Küçük apart işletmemi kız kardeşime ve eşine emanet ederek, Sırbistan’ın başkenti Belgrad’a doğru 8 saatlik bir iş görüşmesi yolculuğuna çıktım.
Yol boyunca, Karadağ’ın doğal güzelliklerinden geçerek ilk durağım olan Lovćen Milli Parkı'na ulaştım. Kısa bir kahve molasının ardından Nikšić kasabasında, taş sokaklarda geçmişin izleri arasında yürüdüm. Sınırı geçtikten sonra ise Sırbistan’ın Užice şehrinde meşhur čevapi lezzetini tattım.
Yolculuğumun asıl amacı, Belgrad’da gerçekleştireceğim önemli bir iş görüşmesiydi. Sırbistan’da otel işletmeciliği yapmak isteyen yatırımcılarla buluşmak üzere yola çıkmıştım. Görüşme oldukça verimli geçti; Karadağ’daki turizm sektörü hakkında sahip olduğum bilgiler ve deneyimlerimi paylaşarak, bu yatırımların bölgede nasıl başarıya ulaşabileceğine dair birkaç öneride bulundum. Karadağ’ın potansiyelini anlattıkça, yatırımcıların gözlerinde heyecanı gördüm. Bu işin yüksek olasılıkla gerçekleşeceğine inandım ve işbirliğimizin ardından daha büyük projelerin kapıda olduğunun sinyallerini aldım.
Dönüş yolunda, bu işbirliği fırsatının ne kadar önemli olduğunu düşündüm. Yaptığımız görüşmenin sadece bir başlangıç olduğunu ve Karadağ’da turizmin daha da büyüyeceğini hissediyordum.
Budva’ya döndüğümde ise, Adriyatik’in huzur veren dalga sesleri beni karşılıyordu. Her zaman olduğu gibi, Karadağ’ın eşsiz manzaraları ve yol boyunca karşılaştığım dostane insanlar, bu yolculuğu unutulmaz kıldı.