Yavuz Türk’ün üçüncü şiir kitabı ‘Avı Durdurmak’, geçtiğimiz günlerde Epona Yayınları'ndan çıktı.
Önceki iki şiir kitabı ‘Kumaş’ ve ‘Sonra, Doğdum’un ardından yayımladığı ‘Avı Durdurmak’ta Yavuz Türk, destansı bir hikâyenin çevresinde örüyor şiirlerini.
Kutsal kitaplarda yer alan Kâbil ve Habil olayı ile “av-avcı” metaforu arasında koşutluk kuran şairin yeni kitabı, önceki kitaplarında olduğu gibi parçalı şiirlerden değil, tek ve uzun bir şiirden oluşuyor.
İnsanlığın destansı hikâyesi
“Irmak şiir” olarak nitelenebilecek ‘Avı Durdurmak’; Prolog, Gövde, Epilog ve Nihayet şeklinde adlandırılan üç bölüm ve bir final şiiri üzerine kurgulanmış; Av Öncesi, Avı Durdurmak, Av Sonrası ve Nihayet biçiminde sıralanan alt başlıklar ise kitap boyunca bize “av” ve “avlanma”nın doğası üzerine etraflıca düşünmemize olanak tanıyor.
İnsanlığın kadim hikâyelerinden biri olan Kâbil ve Habil olayından günümüzün modern toplumlarına uzanan ‘Avı Durdurmak’ta şair, sözü, Tanrı’ya duyduğu öfkenin acısını öz kardeşi Habil’den çıkarıp yeryüzünde ilk cinayeti işleyen Kâbil’e getirerek, “cellat-kurban” metaforlarından hareketle “kötülük, kıskançlık, yıkıcılık” gibi insan doğasında var olduğu öne sürülen duyguları ele alıyor.
Başından sonuna çarpıcı mısralar
Burada, kitabın nasıl bir prologla başladığına bir bakalım: “avın durduğu yerde/ yaşatmak bir an galip gelir/ hayvanla insan arasında/ el, tetikten usulca çekilir/ hayvanın gözleri gecededir”... Çarpıcı imgelerle başlayan kitap, ormanda yaşayan canlılara, araziye, ağaçlara, avcıya, ava, telaşa, korkuya ve öldürme güdüsüne dair ne varsa aynı şiirsel tonda ilerliyor ve Avı Durdurmak bölümünde biz okurlara basit bir hatırlatmada bulunuyor: “varoluş/ çok evvelden yara aldı/ av kabil ile başladı”.
Yavuz Türk’ün başından sonuna sarsıcı mısralarla kurduğu ‘Avı Durdurmak’ı uzun uzadıya tanıtmak niyetinde değiliz.
Şu kadarını söyleyebiliriz ki, bir solukta okunabilecek, ancak üzerinde derinlemesine düşünülmeyi gerektirecek ve tekrar tekrar okunulacak bir kitap ‘Avı Durdurmak’.
Önceki şiir kitabı ‘Sonra, Doğdum’u 2018 yılında yayımlayan şairin altı yıl sonra yepyeni bir biçim ve üslupla şiirseverlerin karşısına çıkması edebiyat dünyasına önemli bir katkı sağlayacak gibi görünüyor.
9 yıllık bir bekleyiş
Aslında bu kitabın hikâyesinin 2015 yılına değin uzandığını söyleyen şair, “Fikir düzeyinde ilk aklıma düştüğünden itibaren farklı zamanlarda üzerine eğildiğim, yazıp bozduğum, ekleyip çıkardığım bir dosya oldu. Her kitap, yolda çeşitli badireler atlatır, ortaya çıkana kadar türlü elemelerden geçer. ‘Avı Durdurmak’ için de benzeri bir süreç yaşandı,” diyor.
Kendi payımıza, bu kitabın atlattığı badirelerin ardından niteliği oldukça yüksek bir forma bürünerek okuyucuyla buluşması şiirseverler adına sevindirici bir durum.