Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle, Bitlis Kalesi'nde Ahlat Müzesi başkanlığında yürütülen kazılar büyük bir titizlikle devam ediyor. Bitlis Eren Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yunus Emre Karasu’nun bilimsel danışmanlığında gerçekleştirilen kazılarda, künk sistemi olarak bilinen pişirilmiş topraktan yapılmış su boruları bulundu. Bu antik su şebekesi, geçmişte kalede yaşayan halkın su ihtiyacını nasıl karşıladığını gözler önüne serdi.
Antik Su Şebekesi ve Diğer Buluntular
Bitlis Kalesi, Osmanlı Devleti dönemine ait mimari yapılar, sikkeler, seramik parçaları, cam ve metal objeler gibi birçok farklı tarihi kalıntıyı barındırıyor. Ancak bu yıl yapılan kazılarda en dikkat çekici buluntu, kaledeki su ihtiyacını karşılamak amacıyla kullanılan künk sistemi oldu. Bu buluntu, hem kalenin su yönetimiyle ilgili gizemi çözdü hem de kalenin stratejik önemine dair yeni bilgiler sundu.
Kültür ve Turizm İl Müdürü Ali Fuat Eker, suyun kaleye sarnıçlara ve Sinan Bey Hamamı'na taşındığını doğrulayan bu sistemin, 1500'lü yıllarda yapıldığını belirtti. Yapılan kazılarda bulunan su borularının, kalenin kuzeyinden kemerlerle taşınan suyu, kaleye dağıtmak için kullanıldığı tespit edildi.
Tarihi Sinan Bey Hamamı ve Sarnıçlar
Sinan Bey Hamamı, 1530’lu yıllarda inşa edilmiş olup, bu su sisteminin de aynı dönemlerde inşa edilmiş olabileceği değerlendiriliyor. Su ihtiyacını karşılamak için kullanılan bu sistemin mimari yapılarla uyumlu olması, o dönemin mühendislik harikalarından biri olarak kabul ediliyor.
Arkeolojik Kazıların Önemi ve Geleceği
Kazılarda ortaya çıkan eserler, restorasyon çalışmaları tamamlandıktan sonra ziyaretçilere açılacak. Bu önemli buluntular, Bitlis Kalesi’nin geçmişi hakkında daha fazla bilgi edinmemize olanak sağlıyor ve su dağıtım sistemlerinin, o dönemin medeniyetleri için ne denli hayati olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.