İstanbul
AÇIK
22°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Hüznün ve sevdanın yazarı | Mehmet Ferah kimdir?

Hüznün ve sevdanın yazarı | Mehmet Ferah kimdir?

06.10.2024 12:18

Mehmet Ferah, Ankara’nın Keçiören ilçesinde dünyaya geldi. İlkokul eğitimini burada tamamlayan yazar, ortaokul ve lise yıllarını Rize’nin Pazar ilçesinde geçirdi.

Üniversite eğitimine Ankara’da başladı, ancak yaşam şartları sebebiyle ara vermek zorunda kaldı. Yıllar sonra İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü bitirerek eğitimini tamamladı.

Yazmaya olan ilgisi küçük yaşlarda başladı. Günlük tutarak adım attığı yazı serüvenini tam 40 yıldır kesintisiz sürdürüyor.

Yaşadıklarını ve çevresindeki olayları kaleme alarak yazdığı birçok hikâyesini evindeki sandıkta biriktiren Ferah, bu hikâyeleri zamanla kitap haline getirdi. 2018 yılında yayımlanan Düş Vadisi de, işte uzun yıllar boyunca biriktirdiği bu öykülerden oluşmaktadır.

Yazarın son eseri ise 2022 yılında yayımlanan Yakup’un Dağı adlı novellasıdır.

Şu anda İstanbul’da yaşayan ve üç çocuk babası olan Ferah, yazmaya ve hatıralar biriktirmeye devam ediyor.

Büyülü Hikâyeler kitabı: ‘Düş Vadisi’

Mehmet Ferah’ın 30 yıllık birikimlerinden oluşan Düş Vadisi, 2018 yılında Başka Yerler Yayınları tarafından yayımlandı.

Kitap, hayatın farklı yönlerini ele alan 15 çarpıcı öyküyü içeriyor. Kitapta maden işçilerinin zorlu koşullarından akıl hastalarının yaşamöykülerine, 17 Ağustos depreminin etkilerinden kavuşulamayan aşklara kadar birçok konu ustalıkla işlenmiş.

Kitabın açılış öyküsü olan “Düş”, şiirsel diliyle dikkat çekiyor. Ardından gelen "Maden" öyküsü ise Soma'da hayatını kaybeden madencilerin anısına ithaf edilmiş ve okuyucuyu derinden etkiliyor. Patlama sonrası göçük altında kalan bir madencinin kurtarılmayı beklediği ânı ustalıkla işleyen Ferah, okuyucularına nefes kesen bir gerilim sunuyor.

17 Ağustos depreminde ailesini kaybeden genç bir adamın hikâyesinin anlatıldığı “Deprem” adlı öyküde ise, genç adamın yaşadığı acının derinliğini gözler önüne seren Ferah, bu öyküyle bizlere, televizyon ekranlarından izlenen acıların gerçek hayattan ne kadar da farklı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.

Korku Edebiyatı ve Bilimkurgudan Toplum Eleştirisine

Mehmet Ferah’ın öyküleri sadece toplumsal olaylarla sınırlı kalmıyor. “Topuk” adlı öyküde, farelerle dolu bir evde yaşayan yaşlı bir adam ve oğlunun hikâyesini anlatırken korku edebiyatına da adım atıyor. "Toprak" isimli bilimkurgu öyküsünde ise, insanlığın gelecekte karşılaşabileceği tehlikelere işaret ederek okuyucularını düşünmeye sevk ediyor.

Yazarın diğer öykülerinde ise aşk, yalnızlık ve çaresizlik temaları işleniyor. “Yakup’un Dağı” platonik bir aşkın izlerini taşırken, “Peri Kızının Gözleri” ise tutkulu bir sevdanın hüzünlü hikâyesini anlatıyor.

Buruk bir aşk öyküsü: ‘Yakup’un Dağı'

Yakup'un Dağı novellası, Karadeniz'in dağ köylerinden birinde, seneler evvel yaşanmış, töreye uygun bulunmadığı için köylüler tarafından kabul görmemiş bir sevdanın hüzünlü hikâyesidir.

Karakterlerin hepsinin gerçek yaşamdan ve tanıdık simalar olması, Avni Dede’nin ağzından aktarılan öykünün büyük bir kısmının gerçekten yaşanmış olması, yörenin o dönemdeki sosyolojik durumu da gözler önüne seriyor.

Öyküde yaşanılan; olaylara önyargılarla yaklaşılması, köy halkı tarafından uygun görülmeyene sürü psikolojisi içerisinde topluca tepki gösterilmesi, masum bir sevdaya bile olanak tanınmaması ve de bireylerin hislerinin gözardı edilmesi günümüzün de en büyük sorunlarından biridir aslında.