Türkiye'nin sağlık tarihine geçen Yenidoğan Çetesi davasında bugün 11. duruşma gerçekleştirildi. İstanbul'da yenidoğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerine sevk ederek haksız kazanç sağladıkları ve ihmalleri sonucu ölümlerine neden oldukları iddia edilen sanıklar, mahkemede çarpıcı ifadeler verdi. 22’si tutuklu, toplam 47 sanığın yargılandığı dava, Türkiye tarihindeki en büyük sağlık skandallarından biri olarak kayıtlara geçti.
Mahkeme, olayın detaylarını ve sanıkların savunmalarını derinlemesine incelerken, dinlenen tanık ve sanık ifadeleri büyük dikkat çekti. İşte bugünkü duruşmadan önemli satır başları:
15.04 | Fırat Sarı’yı Tanımıyorum
TRG Hospital Başhekimi Volkan Karataş, mahkeme başkanının sorularını yanıtladı. Karataş, çeteyle ilgili danışmanlık süreci ve tanık ifadeleri hakkında bilgi verirken şu açıklamayı yaptı:
- Mahkeme Başkanı: Danışmanlık süreciyle ilgili ne diyorsunuz?
- Volkan Karataş: Ben yalnızca bir sorumluydum. Doktor eksikliği olduğu durumlarda Murat Bey görüşme sağlamış. Ancak hiçbir belge ya da detay bana iletilmedi.
- Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı ve İlker Gönenli’yi tanıyor musunuz?
- Volkan Karataş: Tanımıyorum, yalnızca isimlerini duydum.
13.06 | İl Sağlık Müdürlüğü’nden Hasta Sevki
TRG Hospital Genel Müdürü olarak bilinen Murat Mantuş, mahkeme sırasında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Mantuş, yoğun bakım doluluğu nedeniyle İl Sağlık Müdürlüğü'nden gelen talimatlarla hareket ettiklerini söyledi:
- Murat Mantuş: İstanbul’da ara sıra salgın hastalıklar nedeniyle kapasite doluyordu. İl Sağlık Müdürlüğü’nden, “Murat Bey, bu gelen bebekleri kabul edin” diye arandım. Biz de kapasitemizi aşarak gelen hastaları geri çevirmedik.
12.40 | 'Fos Çıkmışım'
Murat Mantuş, kendisine yönelik suçlamaları reddettiği savunmasında, kimseyle menfaat ilişkisi içinde olmadığını belirtti:
- Murat Mantuş: 2023’ün Temmuz ayına kadar bu salondakilerin hiçbirini tanımam. Ortak geçmişimiz yok. Bana bir menfaat sunmaları mümkün değil. Tapelere baktığımda bile, benden çekindiklerini görüyorum. İlker’in tabiriyle ‘fos çıkmışım’. Ancak hiçbir vakayı örtbas etmem. İhmale dayalı merhamet vatana ihanettir.
11.46 | Ambulans Şoföründen Talimat
Savcı, ambulans şoförü Gıyasettin Mert ile sanık Mehmet Gürül arasındaki konuşmaları gündeme getirdi. Savcı, doktorun ambulans şoföründen talimat almasını sorguladı:
- Savcı: Ambulans şoförü size "Bebeği yatır" diyor, siz de "Yatırmasına yatırırım ama..." diyorsunuz. Neden böyle bir konuşma geçti?
- Mehmet Gürül: Bir bebek yenidoğan ünitesinde belirli süre kalabilir. Ambulans şoförü Mert’in, bebeği uzun süre yatırmaya çalışmasının çıkar sağlamak için olduğunu düşündüm. Bu yüzden sert bir yanıt vermek istemedim.
11.25 | Dijital Görüntüleri Sildirme Talimatı
Sanıkların dijital görüntülerin manipüle edilmesine yönelik konuşmaları da mahkemede ele alındı. Mehmet Gürül, dijital görüntülerin yanıltıcı olmaması adına talimat verdiğini söyledi:
- Mahkeme Başkanı: "Dijital görüntüleri sildirin" demişsiniz, neden?
- Mehmet Gürül: Akciğer filmleri silinmedi. Ancak bazı detaylar yanlış raporlanabilirdi. Epikriz raporlarıyla uyumlu olması için düzenleme yapılmasını istedim.
11.19 | Telefonların Dinlendiği Bilgisi
Sanık Mehmet Gürül, telefonların dinlendiğine dair Fırat Sarı’nın kendisine bilgi verdiğini açıkladı:
- Mehmet Gürül: Fırat Sarı, telefonların dinlendiğini bir polis tanıdığından öğrendiğini söyledi. Bu nedenle dikkat etmem gerektiğini belirtti.
Yenidoğan Çetesi davasında dinlenen ifadeler, skandalın büyüklüğünü ve sistematik ihmal iddialarını bir kez daha gözler önüne serdi. Duruşmada ortaya çıkan bilgiler, Türkiye'deki sağlık sisteminin bazı kara noktalarına ışık tutarken, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Davanın ilerleyen duruşmalarında yeni delillerin sunulması bekleniyor.
