AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada, Ankara'da, başörtülü olduğu için bir hakim hakkında ret talebinde bulunulduğunu, Düzce ve İstanbul'da başörtülü kadınların birtakım tesisleri kullanımının engellendiğini, olimpiyat madalyalı bir sporcunun başörtülü annesiyle paylaştığı fotoğraf sonrası hakarete maruz kaldığını anımsattı.
‘Kin, nefret, düşmanlık ve intikam dolu bazı hadiseler’
Diş hekimliği fakültesi öğrencisi genç bir kadının başörtüsü nedeniyle bir kongreye katılmaktan menedildiğine, yine başörtülü genç bir kadının bir alışveriş merkezinde çalışmasına izin verilmediğine dikkati çeken Şahin, “Sokak röportajı adı altında ve sosyal medya mecralarında Cumhurbaşkanımıza ve ona oy veren, AK Partimize gönül veren on milyonlara hakaretler edilmesi, bu sakil kişilerin birileri tarafından el üzerinde tutulup başköşede ağırlanması, çekilen kılıçlar, edilen korsan yeminler...” ifadelerini kullandı.
Bunların son birkaç ayda yaşanan “kin, nefret, düşmanlık ve intikam dolu bazı hadiseler” olduğuna işaret eden Şahin, açıklamasında, “Sırada ne var? ‘Falancalar rahatsız, filancalar göreve’ manşetleri mi? Eski Türkiye özlemiyle tertiplenecek mitingler mi? Sosyal mühendislik faaliyetleri mi?” diye sordu.
‘Ne şımarıklığa boyun eğeriz ne kışkırtmalara eyvallah ederiz’
Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:
Bu tür provokasyonlarla toplumun sinir uçlarıyla oynayanlar, kirli emellerine asla ulaşamayacaklar.
Ülkemizi suni gündemlerin kıskacına hapsetmeye ve milletimizin çizdiği rotadan çıkarmaya çalışanlar bizi karşılarında her zamankinde daha güçlü şekilde bulacaklar.
Değerlerimize, kutsallarımıza, inancımıza, sevdiklerimize ve sevenlerimize, gönül verenlerimize ve gönül verdiklerimize, uğruna canımızı ortaya koyduklarımıza, birliğimize, dirliğimize, huzurumuza, millet iradesine ve demokratik işleyişimize göz dikenler, biz buradayız.
Bu ülkenin öz evladıyız, vatanına sevdalı milyonlarız. Daha kalabalık daha güçlü, dinamik, heyecanlı ve zindeyiz. Ne şımarıklığa boyun eğeriz ne kışkırtmalara eyvallah ederiz.
Kuru gürültüye pabuç bırakmaz, işimizi yarım komayız. Haddini bilmeyene haddini bildiririz.