Hakimlik ve savcılık sınavında yazılı olarak yüksek puan almasına rağmen mülakatta elenen genç avukat Mert Akdoğan, geçtiğimiz günlerde hayatına son verdi. İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Akdoğan, sınavda 115. sırayı alarak büyük bir başarı göstermişti. Ancak, sözlü mülakatta elenmesi sonrası yaşadığı hayal kırıklığı genç avukatın yaşamını yitirmesiyle sonuçlandı.
Akdoğan’ın cenazesi, Beykoz Anadolu Kavağı’ndaki Yuşa Mezarlığı'na defnedildi. Yaşanan olay, hukuk camiasında büyük yankı uyandırdı ve özellikle mülakat sisteminin liyakate aykırı olduğu yönündeki eleştirileri artırdı.
İstanbul Barosu'ndan Açıklama
İstanbul Barosu, Mert Akdoğan'ın ölümüne ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Meslektaşımız Mert Akdoğan’ın yaşamının sona ermesinin muhtemel nedenlerinden birisinin, liyakatten uzak mülakat sisteminin yarattığı ağır haksızlık ve adaletsizlik olduğu düşünülmektedir. Özellikle son yıllarda artan hukuk fakültesi mezunları sayısı, buna bağlı işsizlik, yoksulluk ve yoğun emek sömürüsü genç meslektaşlarımız arasında gelecek kaygısını derinleştirmiştir."
"Adaletsiz Sisteme Son Verilmeli"
Baro, bu trajedinin bir daha yaşanmaması için Adalet Bakanlığı'nın ve diğer kurumların mülakat sistemini yeniden düzenlemesi gerektiğini vurguladı. Baro açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"Adalet Bakanlığı başta olmak üzere, ilgili tüm kurumları bu ayrımcı ve nesnellikten uzak uygulamaları sonlandırmaya davet ediyoruz. Genç meslektaşımızın acı kaybı, bu konunun ivedilikle ele alınması gerektiğini göstermektedir."
Liyakat Sorunu ve Ekonomik Baskılar
Akdoğan’ın trajik ölümü, hukuk camiasındaki liyakat ve ekonomik sorunları bir kez daha gözler önüne serdi. Artan işsizlik ve emek sömürüsü nedeniyle genç hukukçuların yaşadığı umutsuzluk, bu tür trajedilere zemin hazırlıyor. İstanbul Barosu, 2013 yılında yaşanan benzer bir olay olan hakim adayı Didem Yaylalı’nın intiharını hatırlatarak, sistemin köklü bir reforma ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Kaynak: İHA