AGS Global tarafından 12-15 Ekim 2024 tarihleri arasında Türkiye’nin önde gelen sanayi ve ticaret şehirlerinden 144 üst düzey yönetici ile yapılan "Şirketlerde Yapay Zekânın Bugünü ve Geleceği" başlıklı araştırma, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.
Katılımcıların % 86,3’ü yapay zekâ araçlarını daha önce kullandıklarını ifade ederken, % 69,4’ü şirketlerinde yapay zekâ uygulamalarından yararlandıklarını belirtti.
En Çok Pazarlamada Kullanılıyor
Araştırmaya göre, yapay zekâ en çok pazarlama departmanlarında (% 79,6) kullanılıyor.
Stratejik planlama (% 26,9) ve satış (% 26,9) bu alanı takip ederken, üretim (% 7,7) ve insan kaynakları (% 11,5) en az tercih edilen birimler oldu.
Verimlilik ve Yaratıcılık
Yapay zekâ kullanan şirketlerin en büyük kazançları arasında verimlilik artışı (% 73,1) ve yaratıcılık artışı (% 61,5) öne çıkıyor. Ancak, yeni ürün ve hizmet geliştirme (% 11,5) gibi alanların geride kalması, bu teknolojinin potansiyelinin henüz tam olarak kullanılmadığını gösteriyor.
Rakip Değil, İş Ortağı
Araştırmada, yapay zekâ ile ilgili korkuların azaldığı gözlemlendi. Katılımcıların % 88,8’i yapay zekâ yüzünden işlerini kaybetme korkusu taşımadığını belirtirken, % 83,3’ü bu teknolojinin şirketler için gelecekte olumlu etkiler yaratacağını düşünüyor.
Büyük Şirketlerden KOBİ’lere Yol Gösterici Rol
Araştırma sonuçlarını değerlendiren AGS Global CEO’su Ahmet Güler, “Büyük şirketlerin yapay zekâ kullanımı KOBİ’ler için yol gösterici olmalı. Özellikle üretim ve tedarik zinciri gibi alanlarda yapay zekânın kullanımını artırmak, rekabet gücünü de önemli ölçüde yükseltecektir” ifadelerini kullandı.
Güler, ayrıca yerli-milli teknolojilere yatırım yapılmasının önemine de dikkati çekti.
‘YAPAY ZEKÂ’, YÖNETİCİLERİ VE BEYAZ YAKALILARA SORULDU
“Şirketlerde Yapay Zekânın Bugünü ve Geleceği” başlığıyla yayınlanan araştırma, bağımsız piyasa ve kamuoyu araştırma şirketi AGS Global tarafından 12–15 Ekim 2024 tarihleri arasında Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden 144 yönetici ve beyaz yakalı çalışanın katılımıyla ve online yöntemle gerçekleştirildi.
YAPAY ZEKÂNIN KISA TARİHİ
20. yüzyılın başlarında yapay zekâ üzerine ilk fikirler ortaya atıldı ve sorgulandı. 1950'lerde ilk yapay zekâ algoritması geliştirildi.
1960'lı yıllara geldiğimizde ise ilk yapay zekâ laboratuvarı kuruldu ve simülasyonlar yapay zekâ araştırmalarını hızlandırdı.
Bu süreç, 21. yüzyılda hızla büyüdü; büyük veri, makine öğrenmesi ve akıllı cihazlarla birlikte yapay zekâ, hayatımızın her alanında varlık göstermeye başladı.
Araştırmanın çarpıcı sonuçları
Araştırmaya dayalı olarak, Türkiye'deki şirketlerde yapay zekâ kullanımına dair çeşitli önemli bulgular öne çıkıyor. Bu bulguları daha detaylı şekilde değerlendirecek olursak;
1. Yapay zekâya yönelik farkındalık: Katılımcıların % 86,1'i ChatGPT gibi yapay zekâ araçlarını kullanmış. Bu, Türkiye'deki iş dünyasında yapay zekâya duyulan ilgiyi ve farkındalığı gösteriyor. Ancak yine de % 13,9'luk bir kesim bu araçlarla hiç etkileşime geçmemiş ki bu, potansiyel olarak gelişmeye açık bir alanı işaret ediyor.
2. Yapay zekâ kullanım yaygınlığı: Şirketlerin % 64,4'ü yapay zekâdan faydalandığını belirtmiş. Bu, şirketlerin önemli bir kısmının yapay zekâyı iş süreçlerinde aktif olarak kullandığını gösteriyor. Ancak % 25’lik bir oran henüz yapay zekâdan faydalanmadığını belirtiyor ki bu durum, teknolojinin her sektörde eşit düzeyde benimsenmediğini gösteriyor.
3. Kullanım alanları: Yapay zekâ, özellikle pazarlama, stratejik planlama ve bilgi sistemleri gibi departmanlarda yoğun olarak kullanılmakta. Pazarlama (% 76,9), şirketlerdeki en yüksek kullanım oranını gösteriyor, bu da yapay zekâ araçlarının müşteri segmentasyonu, veri analizi ve kişiselleştirilmiş pazarlama stratejileri için vazgeçilmez hale geldiğini işaret ediyor.
4. Sağlanan katkılar: Şirketler, yapay zekâdan genellikle verimlilik artışı (% 73,1) ve yaratıcılık artışı (% 61,5) beklemekte. Bu da gösteriyor ki, yapay zekâ, iş süreçlerini hızlandırarak daha yaratıcı çözümler üretmeye olanak tanıyor. Ancak, maliyet düşüşü ve yeni iş alanlarına odaklanma gibi katkılar daha düşük seviyelerde kalmış, bu da teknolojiye yapılan yatırımların verimlilik ve inovasyona odaklandığını ortaya koyuyor.
5. Yapay zekâya güven: Katılımcıların % 80,6'sı karar alma süreçlerinde insan zekâsını tercih ettiklerini belirtiyor. Yapay zekâya güvenenlerin oranı ise sadece % 19,4. Bu, iş dünyasında yapay zekânın bir tamamlayıcı olarak görülüp, henüz tam anlamıyla bağımsız karar mekanizması olarak kabul edilmediğini gösteriyor.
6. Yapay zekâ ve iş gücü: Çalışanlar, yapay zekânın işlerini tehdit etmediğini düşünüyor. % 88,8’lik bir kesim, yapay zekâyı yardımcı bir araç olarak gördüğünü ifade etmiş. Bu durum, şirketlerin çalışanları için endişe yaratmayan, aksine verimliliği artıran bir teknoloji olarak algıladığını ortaya koyuyor.
7. Geleceğe bakış: Yapay zekâ ile birlikte şirketlerde her şeyin daha iyi olacağına inananların oranı % 83,3. Bu oran, Türkiye'deki iş dünyasında yapay zekâya karşı genel bir iyimserlik olduğunu gösteriyor. Bu pozitif bakış açısı, şirketlerin gelecekte yapay zekânın katkılarına büyük güven duyduğunu ve bu teknolojiyi benimseme konusunda istekli olduklarını gösteriyor.
8. Toplumsal etkiler: Katılımcıların % 61,1’i, yapay zekânın toplumların geleceğini tehdit etmediğini düşünüyor. Ancak % 16,7’lik bir grup, toplumsal tehdit algısını ifade etmiş. Bu, yapay zekânın toplumsal etkilerine yönelik farklı görüşlerin olduğunu ve bu konuda daha fazla tartışma ve araştırma yapılması gerektiğini gösteriyor.
Türkiye'deki şirketlerde yapay zekâ kullanımının hızla arttığı ve gelecekte bu eğilimin devam edeceği açık.
Özellikle verimlilik, yaratıcılık ve pazarlama gibi alanlarda sağlanan katkılar oldukça güçlü.
Ancak yapay zekâya olan güven, özellikle karar alma süreçlerinde, hala insan zekâsına kıyasla daha düşük seviyelerde kalıyor.
Yine de, büyük bir iyimserlik hakim ve yapay zekânın iş dünyasına ve topluma sağlayacağı faydalar konusunda genel bir güven sözkonusu.
Bu bulgular, Türkiye'deki iş dünyasında yapay zekâya yönelik bir dönüşümün başladığını ve bu dönüşümün hız kazanarak devam edeceğini gösteriyor.