Sağlıklı yaşam, dengeli beslenme, düzenli uyku, egzersiz yapma, sigara içmeme ve güçlü sosyal bağlar kurmanın ömrü uzatan etkenler arasında yer aldığı genel kabul görüyor.
Uzmanlar aynı zamanda genetiğin de canlıların yaşam süresi üzerinde kayda değer bir rolü olduğunu biliyor. Bilim insanlarının hangi genlerin ömrü uzattığını bilmesi, yaşlanma ve bu süreçte ortaya çıkan hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor. Bu sayede hastalıklara karşı daha gelişmiş ilaç ve yöntemler üretilebiliyor.
Ömrü uzatan yeni gen: oser1
Kopenhag Üniversitesi'nden araştırmacılar bu doğrultuda önemli bir adım atarak ömrü uzatan yeni bir gen tespit etti.
Araştırmacılar, uzun yaşamla yakından ilişkili, FOXO transkripsiyon faktörleri adlı bir grup proteini incelerken bu saptamayı yaptı.
Nature Communications adlı hakemli dergide yayımlanan makalede, ifade edilişleri değişince ömrün uzunluğunun değiştiği 10 gen tespit edildi.
OSER1 adlı genin en büyük etkiyi yarattığını fark eden bilim insanları, buna odaklandı. OSER1'in meyve sineği, yuvarlak solucan ve ipek böceklerinin yanı sıra insanlarda da bulunduğunu söyleyen araştırmacılar, henüz OSER1'in insanlarda oynadığı rolün boyutunu net bir şekilde belirleyebilmiş değil.
Kayda değer ilk çalışma
Yeterli kaynak olmadığını belirten Zhiquan Li, başyazarı olduğu çalışma hakkında, “Bu çalışma, OSER1'in, yaşlanma ve uzun ömür üzerinde kayda değer bir düzenleyici olduğunu gösteren ilk çalışma. Gelecekte, OSER1 tarafından etkilenen yaşa bağlı belirli hastalıklar ve yaşlanma süreçleri hakkında bilgi sağlamayı umuyoruz” diyor.
Araştırmacılar yaşlanmayla bağlantılı hastalıklara karşı ilaçlar geliştirmeyi amaçladığından, çalışmanın başından itibaren insanlarda bulunan genlere odaklandıklarının altını çiziyor.
Li, OSER1'i, “Bu gen sadece hayvanlarda olsaydı, insan sağlığına uyarlanması zorluk yaratabilirdi” diye açıklıyor.